Melisa Vardal – Batı İngiltere Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, müzik söylemenin ruh sıhhatini güzelleştirdiğini ortaya koyuyor. Araştırmada, koro çalışmaları öncesinde ve sonrasında ruh hâli anketleri doldurulmuş ve iştirakçilerin müzik söyledikten sonra kendilerini daha sakin, daha enerjik ve daha memnun hissettikleri gözlemlenmiş. Bu; günlük hayatın ağır temposunda, farklı mesleklerden gelen insanların neden müzik söylemeyi tercih ettiklerini açıklıyor. Sonraki sabah işe gittiklerinde kimisi yeni dizaynlar çizecek, kimisi öğrencilerine ders anlatacak, kimisi karmaşık mühendislik sorunlarını çözecek. Gün uzunluğu bilgisayar ekranlarına kilitlenecek, toplantıdan toplantıya koşturacak, tahminen de gerilim ve yorgunlukla çaba edecekler. Ancak günün sonunda tüm bu farklı hayatları bir ortaya getiren ortak bir tutkuları var: Müzik söylemek. Pekala onları bu kadar farklı alanlardan bir ortaya getiren, müzik söylemenin, bilhassa de koro hâlinde müzik söylemenin büyüsü ne? Koro müziği hayatlarına neler katıyor? Bu soruların karşılıklarını koristlerden aldık.
‘Bana yürek verdi’
– Yaren Bedel – We Play 101
Normalde kendi başına müzik mırıldanan, ritim tutan fakat bunu toplum içerisinde yapamayan biriydim. Koroda yanındaki seslerden güç alıp onları dinleyerek gerçek yaptığını hissetmek ve söylemeye devam etme imkânınız var. Dışarıda hiçbir vakit müzik söyleme yüreği bulamazken koroyla birlikte müzik söyleyebilmeye başladım. Birbirini dinlediğin ve birbirinden güç aldığın bir ortam sunuyor. Birebir vakitte çoksesli çalıştığımız için dinlediğim müziklerdeki değişik sesleri fark etme ve müzikleri çoksesli olarak yorumlama alışkanlığı kazandım.
‘Herkes vazifesini yapmalı’
– Güneş Yüzak – An Vokal / Ychorus
İnsanın en değerli yetilerinden biri olan, hayatta kalmamızı ve bugüne kadar gelmemizi sağlayan ses çıkarma yetimizin en saf hâliyle ortaya konulduğu yerlerdir korolar. Korolarda kolektif bir yapı vardır; herkes kendine düşen vazifesi yerine getirmeli ve ahengi bozmamalı. Bu türlü bir toplulukta söylemenin verdiği haz, tahminen de birlikte üretmenin verdiği zevkin izdüşümü. Bu toprakların acılarını, zorluklarını, sevinçlerini ve memnunluklarını daima bir ağızdan dinleyiciye sunmayı ve onlara yalnız olmadıklarını hissettirmeyi amaçlıyoruz. Her performansta dinleyiciyle karşılıklı olmamıza karşın emsal hisleri hissettiğimizi fark ediyorum ve bu duygudaşlık benim de yalnız olmadığımı gösteriyor. Bunun bendeki izdüşümü ise umut oluyor.
‘Kaostan kaçıyorum’
– Oktay Akgüç-Chromas
Koro ile müzik yapmak, gündelik hayatına müzik üretimini entegre etmek ve müzikten hayatını kazanmak isteyip hayatını idame ettirmek için bir beyaz yakalı çalışan hâline gelmiş biri olarak benim, her şeyden evvel müzisyenliğimi besleyen bir gerçeklik. Vakit zaman işimde ya da eğitimimde değişiklik olsa da koro daima hayatımda var oldu. Burada da en temel motivasyonumun hem birlikte müzik yaptığım arkadaşlarımın duygusal dayanağı hem de yaptığım müziği sevmek. Son beş yıldır Başak Doğan’ın liderliğindeki korom Chromas ile tattığım bu tecrübesi özetlemek gerekirse; koroda olmak benim için gerçek dünyadaki kaostan kaçıp, aklımdaki olumsuz niyetleri müzikle doldurmaya kapı açtı, açmaya da devam ediyor.
‘Dünya güzelleşiyor’
– Sanem Bozan – An Vokal
Bir topluluk içinde müzik söylemek, müzik yapmak, birlikte yapılan her üretim üzere çok âlâ hissettiren bir süreç. Herkesi dinlerken kendini de dinlemen, sesini dengelemen, söylediğin modülün hissinde kalabilmen, bunu koro arkadaşlarınla ahenk içinde yapabilmen gerekiyor. Ben koroda müzik söylemeye başlayınca hayatın öteki hiçbir alanında deneyimlemediğim bir şeyi deneyimledim: Aklımın, ruhumun ve vücudumun tek bir şeye odaklanması ve o anda öteki bir şeyin umurumda olmaması. Özgürleştirici, güçlendirici, öğretici, ego yıkıcı bir tecrübe bu. Hele de sonunda duyulması gereken armoni duyulduysa, koro tınladıysa, o anda dünya bir anlığına güzelleşiyor!